Galen kimdir, hayatı hakkında kısa bilgiler nelerdir soruları birçok kişi tarafından merak ediliyor. Yaşadığı dönemde önemli işlere imza atan ve günümüzde de adından çokça söz ettiren Galen kimdir, hayatı hakkında kısa bilgiler nelerdir sorularıyla araştırılıyor. Peki, Galen kimdir, hayatı hakkında kısa bilgiler nelerdir? İşte, Galen kimdir, hayatı hakkında kısa bilgiler nelerdir sorularının detaylı cevapları…
Galen kimdir? Hayatı hakkında kısa bilgiler…
Batılıların Galen, Galene, Galien, İslam hekimlerinin Calinus olarak tanıdıkları Bergamalı Cassius Claudius Galenos, M.S. 130 yılında Bergama’da doğar. Babası Nikon, ona iyi bir eğitim ve maddi olanak sağlayan zengin bir mimardı. Annesi sert, sinirli birisiydi; belki de bu nedenle, babası sakin anlamına gelen Galen ismini vermiş olabilir. Küçük Galen’e babası, deneyleriyle uğraşması için bir çiftlik satın alır. Burada Louis Pasteur’ün Études Sur Le Vin (Şarap Hakkında İncelemeleri) eserinden çok önce, şarabın ocak ateşiyle yıllandırılması üzerine çalışır. 16 yaşında hekim olmaya karar verir; Bergama’da Satyrus’tan anatomi öğrenmeye başlar. Bu dönemde uterusun (rahim) anatomisi hakkında bir eser yazar ve bir ebeye ithaf eder.
Yirmi yaşında babasını kaybeder; önce İzmir’e giderek anatomist Pelops’tan ders alır. Burada Göğüs ve Akciğerin Hareketi Üzerine eserini yazar. Daha sonra Korint’e (Yunanistan, Mora) giderek Pelops’un hocası ve Quintus’un öğrencisi Numisianus’tan ders alır. İskenderiye’ye giderek orada Eski Mısır Tıbbı’nın bütün inceliklerini öğrenir. M.S. 157’de Bergama’ya döndüğünde artık deneyimli bir hekim, yetenekli bir araştırıcı ve bilgili bir anatomist olarak bilinir.
M.S. 161’de Marcus Aurelius’un tahta çıktığı yıl Roma’ya gider ve kısa sürede başarılar kazanır; konsül ve filozof Boethus’un teşvikiyle Anatomik Yöntem ve İnsan Vücudunun Bölümlerinin Çalışması eserlerini yazar. Saray hekimliğine kadar yükselen Galen, halka açık demonstrasyonlar (gösteri), tartışmalı deneysel uygulamalar yapar. Hayatının sonuna doğru Bergama’ya döndüğünde 500 ya da 600 kadar kitabın yazarıdır. Hiç evlenmeyen Galen M.S. 200’de Bergama’da ölür. Tek sevdiği Hippokrates’ti; Corpus Hippocraticum (Hippokrates’in öğretilerini içeren eser) yazılalı beş yüz yıl olmuştu, fakat neredeyse unutulmuştu. Galen onu yeniden canlandırır ve bu kitabı tıbbın temel kitabı olarak kabul ettirir. Corpus Hippocraticum’u daha değerli kılacak yazılar yazar, hatta Hipokratik kitaplar hakkındaki yorumları bazen orijinalinden daha uzundur.
Galen tıbbı, temelde Hippokratik olmasına karşın, bilimsel görüş açısından İskenderiye Ekolü mensubu olarak (bazı hatalarına rağmen) ondan daha ötede bir yerdedir. Bu üstünlük, Galen’in özellikle temel tıpta deney ve disseksiyon (kesip, ayırma) yapmasıyla daha da belirginleşir. Bilindiği gibi Hippokrates, hastalıkları natüralist gözle incelemiş, vis medicaetrix naturae (yalnız bırakılan organizmalar genellikle kendilerini iyileştirebilir) kuralını koyarak doğanın iyileştirici gücünü savunmuştu. Galen ise nature’yi (bünye) bilimsel gözle inceler.