Bulunduğu ortama rengiylede ayak uydurup kamufle olma özelliği taşıyan ahtapot, oldukça kısa sürede rengini değiştirme özelliğine sahip bir canlı. Bu özelliğini bu kadar rahat kullanmasının sırrı ise kanında gizli. Ahtapotun kanına mavi rengi veren madde hemosiyanin adlı pigment. Kandaki bu madde demir yerine bakır içeriyor.
Ahtapotların üç kalbi olduğu için normalden daha fazla oksijene ihtiyaç duyuyorlar. Hemosiyanin içindeki bakır atomları da fazla sayıda oksijen atomuyla bağlanabilme özelliğine sahip. Dolayısıyla kanlarına rengini veren bu madde, vücutlarının oksijen ihtiyacını üst seviyeden karşılayabilir durumda.
Kana renk veren maddenin ne olduğu genellikle merak edilir. Kana rengini veren oluşum içinde bulundurduğu pigmentlerdir. Hemoglobin (omurgalılarda) ve Hemoeritrin pigmentini içeren kanlar kırmızı renkli olur. Bu oluşumların yapısında demir elementi bulunur. Bir çok eklembacaklı ve yumuşakçaların kanı ise mavi renkli olabilir. Bunun en büyük nedensi ise bu canlıların yapısında demir yerine bakır bulunmasıdır. Bu nedenle Istakoz ve Ahtapot’un kanları mavi renklidir?
KIRMIZI DIŞINDA KAN RENGİ OLAN HAYVANLAR
Omurgalı hayvanların aksine, bazı omurgasız hayvanlarda (özellikle ıstakoz,atnalı yengeci, karides ya da yengeçlerde) kan rengi mavi renktedir. Kabuklular, örümcekler, mürekkepbalıkları, ahtapotlar ve bazı yumuşakçaların vücutlarındaki pigmentlerin diğer canlılara göre farklı olduğundan ötürü kanları da değişik renktedir.
Bu hayvanların kanları oksijenlenmişken mavi renktedir, oksijenin yokluğunda ise renksizdir. Bakır, demire kıyasla oksijene biraz daha farklı şekilde bağlanır: tek bir bakır değil, 2 bakır atomu tek bir oksijen molekülüne bağlanabilir.