Sanat tarihinde oldukça önemli bir kavram olarak bilinen Sfumato tekniği nedir sorusuyla araştırılıyor. Hem Mona Lisa için hem de Leonardo’nun diğer tablolarında bulunan gizemler aslında daha büyük önem taşıyor. Leonardo Da Vinci’yi dünya sanat tarihi içinde ayrı bir yere yerleştirdiği kendine özgü bulduğu özel tekniği Sfumato olarak bilinyor. Peki, Sfumato tekniği nedir? İşte, Sfumato tekniği nedir sorusunun detaylı cevabı…
Sfumato tekniği nedir?
İtalyanca bir terim olan Sfumato, “fuma” (duman) sözcüğünden türetilmiş bir kelimedir ve 15. yüzyılda yağlıboyanın keşfiyle, neredeyse algılanamayacak ton ve renk geçişlerini adlandırmak için kullanılmıştır. Tonların birbiri içinde eritilmesiyle yumuşak etki yaratmayı amaçlayan bir boyama tekniği olan Sfumato, ilk kez Leonardo da Vinci tarafından uygulanmış ve 15. yüzyılın keskin dış çizgili biçimleri bu sayede belli bir yumuşaklık kazanmıştır.
Bu tekniği Leonardo Da Vinci’nin ilk eserlerinden itibaren görmek mümkündür. Da Vinci bu tekniği daha çok aydınlık alanlardan karanlık alanlara geçişlerde kullanmıştır. 1475 tarihli The Annunciation (Müjde) isimli resimde bu çok açıktır. Resimde Leonardo, Meryem’i ve İsa’nın geleceğini müjdeleyen haberci meleği (Cebrail’i) tasvir etmiştir. Meryem resmin sağ tarafında kabartmalı ve resim yüzeyine dik yerleştirilmiş masanın arkasında oturmakta, melek de önünde eğilmiş, ona İsa’nın doğumunu müjdelemektedir. Figürlerin ve antik yapıların arkasında ise ağaç ve dağlarla örülmüş manzara bir sis bulutu içinde bu teknikle yavaş yavaş gözden yitmiştir.
Aynı tarihte yapılmış Portrait of Ginevra de Benci (Ginevra de Benci’nin Portresi) resmine baktığımızda ise gözleri kayıtsız bir şekilde bize bakan Benci ailesinden bir kadın yüzü ve arkasında da gitgide yumuşak renklerle silinmekte olan bir manzara görülmektedir. 1486 tarihli Virgin Of The Rocks (Kayalıklar Bakiresi) resminde ise Leonardo Da Vinci, dört dini figürü ele almıştır; İsa, Meryem, Cebrail ve Vaftizci Yahya… Figürlerin arkasındaki kayalıkların renk değişimlerinden Sfumato tekniğinin en iyi şekilde kullanıldığı fark edilmektedir.
Leonardo Da Vinci’nin Mona Lisa ile birlikte en iyi bilinen eserlerinden biri olan The Last Supper (Son Akşam Yemeği) yine Sfumato tekniğinin kullanıldığı bir eserdir. Santa Maria Delle Grazie Manastırı’nın yemekhane duvarında yer alan fresk, İsa’nın çarmıha gerilmeden önceki son gecesini anlatmaktadır. Eserde çizgisel perspektif kullanılmakla birlikte, Sfumato tekniği sayesinde arka planda yumuşak renk değişimleri ve gölgelenmeler oluşturulmuştur. Son olarak 1506 tarihli La Gioconda (Mona Lisa) tablosuna baktığımızda, bu resimde artık Sfumato tekniğinin en üst safhaya vardığını görüyoruz. Yarı gülümser güzel yüzüyle bize sevgi ve şefkatle bakan Mona Lisa, Sfumato tekniğiyle daha canlı bir görünüme kavuşmuş ve bu tekniğin yardımıyla dünyanın en meşhur tablosu olmuştur.